16 Yorum 16 Yorum  | 13 Eylül, 2005

Sevgili blog kardeşlerim (bu ilk blog'uma böyle bir başlangıç yaparak kendime şöyle kahramanî bir hava, bir Nihat Genç edâsı katmış olayım);

Fransızlar İnternet'e de blog fenomenine de geç adapte olabildiler gerçi ama, bir kere alışınca da hızlarını alamadılar. Herkes bir blog açıyor, sosyal bilimler alanında blog analizi yapan tezler, dissertasyonlar havalarda uçuşuyor, hemen tüm gazeteler (Le Monde(blog), Liberation(blog), Le Nouvel Observateur(blog) vs.) muhabirlerine ve hattâ okurlarına blog alanları açıyor... İşin politik yönü de gündemdeydi çoktandır: AB Anayasası Referandumu oylamasında bloglar önemli rol oynamıştı sözgelimi. Fakat yeni bir merhale sözkonusu şimdi: Sosyalist Parti'nin yakın zamanda yapılacak seçimleri öncesi, adaylardan ikisi (Laurent Fabius ve Jack Lang) kişisel blog sayfası açtılar ve kampanyalarını bu sayfalardan da yürütüyorlar. Hiç kuşkum yok, kendileri yazıyorlardır bu blogları. Tony Blair'inkinden farklıdır yani. Fransızlar yazmayı severler ve bloglara bu kadar çok sarılmalarının bir sebebi de budur. Ayrıca haberler, 2007'de cumhurbaşkanlığına adaylığını koymasına kesin gözüyle bakılan başbakan Dominique de Villepin'in de kısa süre içinde bir blog sitesi açacağı yönünde. Yakın zamanda Sarkozy ve Chirac da eksik kalmazlar gibime geliyor. Böylece koskoca bir ülkenin politik iklimini artık bloglar da doğrudan belirler hâle gelecek.

Önerim şu: Başbakan Erdoğan basın sözcüsü kullanacağına, ulusa sesleniş konuşması yapacağına niye bir blog sitesi kurmuyor ki? Politik mesajı yazılı olarak iletmek, sonradan çarpıtılmaması açısından oldukça mantıklı bir fikir. Süleyman Demirel'in de ara ara konuşmak istediğini görüyoruz; ona da tavsiyemiz bir blog sitesi açması. Düşünün bir: Suleymandemirel.blogspot.com'a yerleşmiş. Bülent Bey'in Rahsan.blogspot.com'da yeralan iddialarına bir bir yanıt veriyor; hem de rakibinin permalinklerini filan gözeterek! Para bile kazanır!

Ben hazırım başbakanlarla, eski-yeni cumhurbaşkanlarıyla blog kardeşi olmaya...

***

Fransızlar'dan kendimize doğru yöneldik. Yeniden Fransa'ya, başkente döneyim izninizle: 21 Eylül 2005 günü Paris'te, geleneksel 'Paris blogluyor mu?' konferanslarının üçüncüsü düzenlenecek. Afişinde kravatsız girilmesi gerektiği yazan bu kutsal organizasyona vakit durumum uyarsa katılacak ve size Fransız blog dünyasında başka neler oluyor, ileteceğim, 'sevgili kardeşlerim', nokta.

 , ,

16 Yorum:

Blogger N. Sevim dedi ki...

benim aklıma yattı. Ama keşke başbakanı da biraz sevebilsem. O yüzden diyorum ki Chavez de blog kardeşimiz olsun:)

Salı, 13 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Basbakan'in blog yazmaya baslamasi icin once blog okuyan genis bir kitlenin varligi sart degil mi?

Bu da - en azindan onumuzdeki secimlerde - basbakanin bloguyla ulusa seslenmeyecegi anlamina gelebilir.

Bir sonraki secimi bilemeyecegim tabii...

Ama bloglar propaganda haricinde bilgi verme amacli da kullanilabilir politikacilar tarafindan. Ben belediye baskani olsam dusunurdum boyle bir seyi.

Acilan parklardan yeni uygulamalara kadar pek cok sey duyurulabilir.

kumburgazbelediyesi.blogspot.com mesela.

Salı, 13 Eylül, 2005

 
Blogger hayvanatbahcesi dedi ki...

birden blog kardeşliği toplantısında elma suyu ile şerefe kadeh kaldıran sayın erdoğan canlandı gözümde, biraları saklayın...

Salı, 13 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Bloglar Alemi'nde şöyle bir kategori düşünün:

'Politikacılar'

Altında da linkler:

Tayyip Erdoğan
Devlet Bahçeli
Deniz Baykal
Muhsin Yazıcıoğlu
...
...

Yıldız olayına hiç girmiyorum bu seferlik kan çıkabilir!

Admin

Salı, 13 Eylül, 2005

 
Blogger Unknown dedi ki...

Bence bunun bir yolunu bulup basbakana iletmek lazim.Cidden , ben artik gazetelere falan hic guvenmiyorum.Oyle dusununce ben bilmek isterim kardesim tarim bakaninin ne yapti , disisleri bakaninin ne dedigi ,kendi agzindan olmasa da en azindan sozcu falan yazar.Ya da bana fakslasinlar ben yazarim.Keske soyle akilli bir adam olsa yuksek kademelerden de bunlari ikna etse.

Çarşamba, 14 Eylül, 2005

 
Blogger Manhem dedi ki...

Siyasetçilerin bloglarından da her zamanki konuşmalarındaki gibi yüzsüzlük akarsa hiç okunmaz. İçten ve hiç bilinmeyen bir şeyler olmalı yazdıkları. E bu da imkansız olduğuna göre.

Perşembe, 15 Eylül, 2005

 
Blogger onur güngör dedi ki...

Başbakanla herhangi bir kardeşlik ilişkisine girmeyi niye isteyelim ki? Ortak neyimiz var? Liberal bir gericiyle Türkiye halkının bütün ortak noktalarını gidermesi gerekiyorken.

Cuma, 16 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Ne yazık ki bir süre daha 'liberal gerici' bir başbakanla idare etmek zorundasın.

Çünkü 'Kemalist gerici' bir partinin iktidara gelme olasılığı şu an itibariyle yok denecek kadar az.

Ne kötü değil mi?

Cuma, 16 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

işi gücü yok blog mu atacak birde...

Cumartesi, 17 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Onur Güngör sen kimsin?

Haddini bil, adam ol.

Cumartesi, 17 Eylül, 2005

 
Blogger onur güngör dedi ki...

derinsular: benim dediklerimden "kemalist gerici" chp iktidara gelsin mi dediğim anlaşılıyor? hiç sanmıyorum.
anonymous: kimliği belirsiz bir kişinin böyle bir soru sormaktaki amacı ne olabilir? haddini bilecek olan sen olmalıydın bence.

Pazartesi, 19 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Onur Gungor: Ben oyle bir sey soyledigini belirtmemistim ki zaten.

Sadece CHP'nin iktidara gelmesi cok zor oldugu icin bir sure daha bu basbakanla idare etmek zorundasin dedim.

Ikisi ayni sey degil.

Pazartesi, 19 Eylül, 2005

 
Anonymous Adsız dedi ki...

siyasilerin blog'lara da el atacağından yana şüphem yok. Gerçi kendilerinin yazmayacğından eminim ama bilseler büyük bir kitleye ulaşacaklarını ve reklam yapabileceklerini çoktan aramızdaydı erdoğan/blogger.com tründen bloglar.
Kişisel fikrim kendileri yazmayacakları için hiç ama hiç siyasilerin yazmamaları konusunda kesin karşıtım. İS-TE-Mİ-O-RU-M/Z
Ayrıca görüyorum ki hazımsızız, İstesekde istemesekde, ilerici veya gerici bu Ülkenin Başkabakanı hakkında bu tür yazılar daha fikir espiri aşamaında iken ne hallere düşmüş. yok abicim yok birilerini eleştirmeyi saygı sınırları içinde yapmasını bile bilemiyoruz, Avrupalı olacağız, ama bu kafalarlamı? :( :(

Cuma, 23 Eylül, 2005

 
Blogger Turkish E.T. dedi ki...

baskan a web sitesinden dogru email atmistim bir blog rica etmistim. su anda zaten bir gunlugu var websitesinde bence acilen rss e gecmeli. gececektir.

zira iran basbakan yardimcilarinin bile bir blogu var.


Tayyibi sevmeyenin amina koyim.

Pazar, 09 Ekim, 2005

 
Blogger Turkish E.T. dedi ki...

Tv'den konusma konusunda bonecrusher a katiliyorum. Yazisinin sonunda "peh" cekmis onu da ki$isel olarak almadim. Bence de basbakanin basini kasiyacak vakti yokken bir blog yazamaz ya da dikte edemez ya da yazilan yorumlari okuyamaz, ama bunu televiyonda yapacak vaktinin hic olmadigi da belli.

Bu durumda su dediklerimi dinleyelim cunku Erhun Geyisi'nin seslenisi cok yetersiz kalmis:

1) blog bir televizyon programindan daha az okunur. Ama cok kisi okur. Okumasi gerekenler okur. Yurtdisindakiler tarafindan okunur. Google Translate edilip okunur. Tekrar tekrar okunur. Donup dolasip okunur, satir aralari, altlari, kelime bosluklari gozlenir.
2) Blog bir Tv'den daha interaktiftir. Yorumlar yazilir. Yorumlar okunur. Yorumlar kahvehane'de soylenen laf gibi havada kalmaz, sayfada kalir. Cok kisi okur.
2) Blog ve rss yakinda pekcok internet kullanicisi icin email ve mp3 kadar vazgecilmez olacaktir. Internet kullananlar kullanmayanlardan daha zeki, kulturlu, bilgili insanlardir.
15) internet sitesi bir blogdur. Blog bir internet sitesidir. Eger bir internet sitesi yapip bunu hergun update edip, rss ile update lerin syndicate edilebildigi bir hale getirirsen bu da bir blog dur. Ona razi degiliz, ama o da olsa guzel olur.
23) Blog bir dusunce aktarma aparatidir. Alabildigine seffaftir oyle olmasi gerekir. Basbakan'in blogu Ister basin danismani yazsin, ister basbakan yazsin ister gerard depardieu yazsin basbakanin blogudur. Okuduklarimiz basbakanin aklindakilerdir, oyle bilinmeleri gerekir, o yuzden alabildigine seffaf olmasi gerekir. Sincerity is the biggest gimmick.
7) blog ve Rss bir internet sayfasi yapma gereci degillerdir. Birer teknolojilerdir. Gecici birer trend degillerdir. Bugun gazeteler bile bu yuzden blog / rss kullanirlar. Cunku insanlar rss teknolojisini kullanarak bu feedlere subscribe olurlar. Sayfaya gidip okumazlar sayfa onlarin pocketpc lerine sabah otomatik olarak yuklenirler. Bugun 100 kisinin pocketpc sine otomatik olarak yuklenirler, yarin herkesin.

Perşembe, 27 Ekim, 2005

 
Blogger Gøkberk dedi ki...

Niye olmasın derim. Adam takım elbesiyle saatlerce konuşacağına verir asistanina "geçir kızıma benim bloga". Hatta gaf bile yapsan e-gaf'a girer, edit deyip toparlarsın hem o kadar kelime arasında kimse de fark etmez hata yaptığını. Gavur Blogçular! Ertesi gün Blogçu Kardeşlerim olarak değişir. Bu kolay kısmı, zor kısmı ülkede herkesin interneti yok ancak her evde TRT1 çekiyor.

Cuma, 23 Aralık, 2005

 

Yorum Yaz